9 Nisan 2012 Pazartesi

Şahane Benzerlik




Ferzan Özpetek’i bilen bilir kendine has vazgeçilmezleri vardır filmlerinde. Eşcinsellik, yemek, masa, mutfak gibi... İşte "Magnifica Presenza"de (Şahane Misafir) tüm bunları içeren şahane bi' film olmuş. Ama adıyla müsemma olan sadece şahanelik değil misafirlik de olmuş bi' parça. Filme misafir olan Woddy Allen’ın “Midnight in Paris”i (Paris'te Gece Yarısı) olmuş bana kalırsa.

İki filmi de sindirerek izlemiş bi' izleyici gözüyle söyleyebilirim ki; yalnızlıktan kaçıp hayal dünyasına sığınan sanatçı ruhlu iki insanının hayal dünyalarıyla buluşmasıyla başlıyor bu benzerlik. Bu hayal dünyaları “Şahane Misafir”’de baş kahraman Pietro’yu hayali olan oyunculukla buluştururken ; “Paris'te Geceyarısı”nın baş kahramanı olan Gil de hayal dünyası sayesinde arzusuna kavuşup edebiyatla buluşuyor.  İkisinin de buluştuğu kişiler tarihten olmakla birlikte, aynı zamanda onları istekleri için teşvik eden kişiler oluyor. Bu benzerlikler her iki filmde de bir şehrin ruhunu yansıtma, şehri sanatla buluşturma olarak devam ediyor Paris ve Roma çevresinde.


Bu benzerliklerin farkına varırken Ferzan Özpetek’in masasında buluşunlar hayaletler oluyor bu defa. Yine filmlerin vazgeçilmezi yiyecek rolünü de Petro’nun yaptığı kruvasanlar  oynuyor  “Şahane Misafir”de.  Ve baş misafir Cem Yılmaz kadar Sezen Aksu oluyor  “Gitmem Daha” ile...




Tüm bu misafirliklerle Ferzan Özpetek tarihinde ev sahipliği yapacak yapıtlardan biri daha misafir oluyor beyaz perdeye...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder