Çok uzun zaman hatta birkaç yıl olmuştu yazmayalı.
Yazamama sebep ise klişe bahanelerin, hayat meşgalelerinin aksine değişen
hayatımın bana sunduğu nimetleri, güzellikleri yaşıyor olmam… (Onlar sırası
geldiğinde, ayrı bi' yazıda J)
Şimdi bu kadar zaman sonra beni yazmaya teşvik eden şey
şudur ki : Sanat! Önceki yazılarımı okuyan hatırlar sanatı görmek,
izlemek, duymak üzerine yazmayı seviyorum. Dün izlediğim opera üzerine de “İşte
bu yazmaya dönmek için süper bi’ bahane.” dedim.
5. Uluslararası İstanbul Opera Festivali’nin açılışı
Zorlu Center PSM’de “Attila” ile yapıldı. Ben de eski öğrencilerimden Soykan’ın
(Türklük aşığı bir genç J)
daveti üzerine iştirak ettim. İyi ki de etmişim. Tek kelimeyle muhteşemdi. Hem
opera, hem Zorlu sahnesi, hem performanslar tam anlamıyla büyüleyici idi.
Avrupa standartlarında bir mekan ve gösteriydi desem abartmış olmam.
Temada, Avrupa Hun İmparatoru Hükümdarı kudretli Attila,
Avrupa gözüyle işleniyordu. Barbar ve dinsiz hükümdar olarak… Normaldi bu,
çünkü temsil bize değil, İtalyan besteci Giuseppe
Verdi’ye aitti. Yapım ise Ankara
Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu’na. Denizbank’ın katkılarıyla da
bizimle buluştu. Açılış konuşmasında söz alan Denizbank temsilcisinin, sadece hisse sentlerine değil hissi senetlere de önem
verdiklerini dile getirmesi ile Sunay Akın'a göndermesi de hoş bir anı oldu bizim için.
Her temsili, kapalı gişe yapmış olan
eserde Attila'nın, Roma'yı işgali sırasında
kendisine esir düşen Odabella'ya olan aşkı ve Odabella'nın intikam planları
işleniyordu. Ve gösteri esnasında Türk olduklarından şüphe ettiğim, Atilla
rolündeki Tuncay Kurdoğlu ve Odabella rolündeki Feryal Türkoğlu sahnede
devleşen muhteşem sanatçılardı. Şüphe ettim çünkü önyargıyla yaklaştım! Biz de
bu kadar başarılı Opera sanatçısı olur mu diye… Olurmuş hem de virtüöz tadında.
Keza Opera ve Şefi de çok başarılıydı.
Belki de operada, hem birey hem toplum olarak geçmişimizin çok olmamasından
kriterlere pek de hakim değildik. O yüzden de bize çok başarılı gelmiştir kim
bilir. Hal böyle olunca resıtatif, libretto, uvertür gibi terimler de bize uzak kalıyor ve
yorumsuz kalıyoruz.
Ama siz, uzak kaldığı için ya da
sıkıcı bulduğunuz için gitmemezlik yapmayın hazır uluslararası eserler
ayağınıza kadar gelmişken, aşağıdaki tarihlere göz atın ve festival bitmeden
yakalayın.
6 Haziran 2014 FATİH SULTAN MEHMET / G.ROSSINI
İstanbul Devlet Opera ve Balesi
Zorlu Center PSM
İstanbul Devlet Opera ve Balesi
Zorlu Center PSM
9-10 Haziran 2014 SARAYDAN KIZ KAÇIRMA / W.A.MOZART
Samsun Devlet Opera ve Balesi
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Bahçesi
13 Haziran 2014 BİRJAN VE SARA / M. TULEBAYEV
Samsun Devlet Opera ve Balesi
Bakırköy Leyla Gencer Sahnesi
14- 15 Haziran 2014 BEKLENMEDİK KARŞILAŞMA / C. W. GLUCK
Salzburg Devlet Operası
Kadıköy Süreyya Operası
Salzburg Devlet Operası
Kadıköy Süreyya Operası
15-16 Haziran 2014 LÜKÜS HAYAT / C.R.REY
Mersin Devlet Opera ve Balesi
Bakırköy Leyla Gencer Sahnesi
17 Haziran 2014 GALA KONSER “DMITRI HVOROSTOVSKY”Mersin Devlet Opera ve Balesi
Bakırköy Leyla Gencer Sahnesi
Şef: Constantine Orbelian, Soprano: Ana Maria Martinez
İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası
Zorlu Center PSM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder